15 Temmuz 2013 Pazartesi

fail u re


Başarısızlıklarımla gurur duyuyorum.
Görülen her "you" sizi içermez,bugün biraz kendimden bahsedeceğim.

Nasıl mı ? Mesela rakı içmeyi beceremem,sevmiyorum.Meze sikiciyim. Tatlı içki severim. Masada en geç yamulan gibi görünsem de birdenbire sarhoş olduğum için sonuç çoğu zaman : black out !
Torrent kullanırım. Pijamalarımla yattığım yerden film izlemenin keyfi pahabiçilemez. Vicdanen rahatım,çünkü çoğu ülkeye göre pahalı burada internet. Ama sülüğüm,çok pis çekerim,aynı orantıda paylaşıma kapalıyım.
Bazı duygularımı orantısız kullanırım. Sevgi ve sadakat gibi. Yoğun ve temporary,tabii bunda fiziksel ve ruhsal faktörlerin etkisi büyük.
Negatif duygulardan korkarım. Intikam,hırs,ihanet,yalan..kaybolana kadar kaybolurum ortalardan.
Çünkü zarar vermeyi sevmem,birini üzmekten korkarım; en büyük fobilerimden biridir. Üzülmem tercihimdir,alışkınım.Ama karşımdaki kişiyi üzüyor olmak benim için hem nadir hem de kontrol dışı bir durum. Acıyla başa çıkabilir,onunla beslenebilirim. Peki ya o ? Her bünyeye yaramaz acı.
Pişman olmak acziyettir-hele ki yüksek sesle diğer mahlukatların duyabileceği şekilde söylemek ömür törpüsüdür. Genelde yaptıklarımın arkasında dururum. Pişmanlığa teğet geçer gibi olursam da yanımda belirir, "yapmışsam mutlaka bir sebebi vardır" derim.
Geçmiş saplantılıyım. Gelecekten çok,geçmişe dönük yaşar,yaptıklarımın saçıma birkaç tutam daha kontrast kattığına inanırım.Bunu destekleyen bir yerde yaşıyorum - which is full of reminiscences.. Işe giderken ve gelirken gördüğüm absurd mağaza isimleri dışındakiler,hep bir dönem kalbimi sızlatan adamlara ait.
Genelde kendimi sorgularım. Yalnızım. Gözlerimi kapattığımda en yalnızım.

Kalbimde anlamsız asidik bir sancı var,boğazımda yumru,yutkunurken gözlerim yanıyor.

Unlike past,I don't like watersheds - against my compulsive melancholia.

Epiphany comes next..n then..

Lust in Peace. /lʌst ɪn pɪs /

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder