10 Şubat 2017 Cuma

a.k.*


* Adını koyma

Küfür gibi ama değil. Bunu isimleştirilmiş gibi de düşünebilirsiniz, negatif emir kipi olarak da..tamamen sizin bakış açınızla alakalı.

Olması gereken şeylerin aslında öyle olması gerektiğine inanmıyorum. Huzurumu ve sinirimi bozan etkenlerden birisi de bu. Karşılıklı hislerin olması, sevgili olmayı gerektirmez diye düşünüyorum. Ya da her mutlu günde ben de mutlu olmak zorundaymışım gibi..364 gün içten gülümsememişken, sadece doğum gününde hediye almak/vermek istemiyorum, inandırıcı gelmiyor. Düğün gecesi herkesin senden seks beklemesi de çok itici..vs vs.Ciddi yollara girdikten sonra ne kadar ciddiyetsiz olunuyor, buna hiç katlanamıyorum.

Kan bağın olmayan biriyle ilişkinin adını koymak çok zor. Arkadaş,sevgili,ruh eşi,fuckbuddy,iş arkadaşı,yoldaş.. en ufak bir tavır değişimi bu unvanlardan birinin statüsünü düşürür veya yükseltir. Enteresan işler ! Keskin sınırlar beni boğuyor. Sevgili olma durumu beni her zaman tutsak hissettirmiştir. Hele ki başında iyelik sıfatı veya sonunda zamiri varsa.."sevgilimm" / "benim sevgilim".. AYH ! kimsenin benim olmasını istemem, benim olan şeyler bellidir..sigaram,çakmağım,evim,işim,siyah kazağım,zincirli botlarım,spor tutkum.. bunlarla bir olmayı kim ister? isteyeni istemem,o derece.

Olay zaten senin/benim/..,etc. meselesi değil. Olay "biz" olabilmekte..Karşılıklı hislerin/aşkın en büyük etkilerinden biri,konuşma esnasında "biz" diye bahsedebilmektir. "Biz" olabilmek, iki farklının puzzle parçası gibi bir olabilmesi,bütünü oluşturabilmesidir.
Sevişirken gözleri kapatmamaktır,aynaya bakar gibi rahat olabilmektir onun yüzüne bakınca. Hiç bitmeyen bir iştahtır. Kalbin çarpıntısı için endişelenmektir. Üşüyor mu, aç mı, acaba sağlığı iyi mi..gibi sorularla boğuşmaktır. Bunun gibi bir sürü saçmalık daha işte..en iyisi hiç adını koymamak.

Oysa, kendime en uzak olduğum an, en yakınımda..

Hiç "biz" diyememeye..