30 Temmuz 2017 Pazar

aş..k

Yine bol şaraplı bir geceden günaydınlar !!

Hadi hislerimizden bahsedelim şimdi burada. Ben bir kadın olarak hissiz hiçbir şey yapamıyor olduğumdan karşı cinsi anlamakta çok zorlanıyorum mesela. Poker face olmayı da beceremedim, bir yerden rengimi belli ediyorum. Başarısızım, sınıfta kaldım.
Aşık olmadan gel..
Konuşmak ne de kolay..cetvelle sınır çeker gibi cümle kurmak dan dan..
Ben kendimi karşı tarafın yerine koyabiliyorum sık sık, acaba bir dakikalığına da olsa birileri benim için empati yapsa ne olurdu?
Geberirdi zannımca.
Çünkü insanlar çok kötü azizim. Maalesef gittikçe daha da beter bir hale koşuyorlar.
Önce "günaydın"la başlayıp, mutlaka "iyi geceler" ile biten konuşmalar hedefte kesişmiyorsa, bıçak gibi kesiliyor.
Bir değil, iki değil..
Kısa cümlelerle kendini tanıtma, sadede koşalım..hee yok mu, o zaman tünele giriyorum cnm,ok kib bye.

Bir de diğer açı var ; ben ve hislerime olan saygım.
Hislerime olan saygımdandır sadakatim, yoksa sende değil iş.
Bende böylesine bir yerin ve kredin olduğu için, maksimum haz alabiliyorsun. Sömürüyorsun, en yüksek anlarımın ağzına sıçıyorsun.
Sıçmıklı boklu sikik hayatının rengi olmak sikimde değil yoksa.
Ağzın götün başka başka konuşsa da, çok şükür hislerimle hareket ettiğim için hala görüp ,anlayabiliyorum.
Masumiyetimi kaybetmeyeceğim.

Sen bendeki seni emmekten yorulacaksın, tükeneceksin.
Sen inatla inkar ederken yılacaksın.
Ben hep burada aynı yerimde ilk günkü gibi hisli hisli duruyor olacağım.
Hep durdum çünkü, hareketsizim sana karşı- gel demedim hiç gitmediğim gibi.
Sen bir gün geldiğinde gerçekten geç kalmanın ne olduğunu göreceksin.
O benim geç kalmam değil, senin tez canlılığındı çünkü.

Bir gün üzerimdeki dna'larınla tamamen yok olacağım. Belki o zaman eksikliğini duyduğun yönün tamamlanacak,bütün olacaksın.
Ve biz asla "biz" olamayacağız.

Genelden başlayıp, özele indiren böyle aşkın amk !

Pardon ! Aşk yok, temas var, en hissizinden, mekanik, robotik, siyahlı, beyazsız.

18 Temmuz 2017 Salı

rain..y

Gri ve sert rüzgarlı bir güne uyandım sanki hiç uyumamış gibi.
iki buçuk saatlik yarım yamalak uykunun ardından çok da iyi uyumuş gibi..
kafamdaki düşünceler askıda, uzun zamandır yapamadığım-belki de uyuyamama sebebim onlarmış-gibi bıraktım herşeyi rüzgarın kollarına.
yürüdüm.
yağmur bastırdı.
önce cis cis..sonra baktım saçlarım ağırlaşmaya başladı, sağanak yağış. :)
düşündüm sonra ; kimilerinin D vitaminine ihtiyacı var, vücut istiyor.
benimse ihtiyacım olan şey -her ne ise- yağmurda.
o kadar saat uykuyla, o kadar zaman ayakta, hala oturup belli aralıklarla masmavi ışıklarıyla aydınlanan gökyüzünü izliyorum.
depoluyorum.
her ne ise şu anda bana gelen, çok da iyi geliyor. :)
mutluyum bu gece, kafamdakiler aktı gitti.
mutlu uyuyacağım bu gece.
yarına uyanmamak bile olsa sonunda, mutlu olacağım.
minimal dünyam, kocaman boşluğum ve ben bu gece kenetlenip huzurun tadını çıkaracağız.

vücuduma iyi gelen yağmur, bakışıma iyi gelen şimşek, burnuma iyi gelen ıslak kokusu, boşluğumu besleyen acı..en zevklisinden.
ve bana asla gelmeyen sen..

ne güzel şeyler bunlar böyle.

p.s. bir de şu asit olmasa..

15 Temmuz 2017 Cumartesi

ego booster

Çeşitlerine göre çeşitli insanlar var ; aktardaki gibi, jager gibi, mesir macunu gibi..
Kimi bir diğerini dibe çekerken uyuşmazlığı ile, bir diğeri de tüm boşlukları doldurabiliyor.
Kimi sen onu anlat istiyor, yaz, çiz istiyor..doymuyor kendini dinlemeye..susuyor, cevap vermiyor.
Kimi de seni dinlemiyor, sadece kendini anlatıyor.
Hep bi kendilik, bencillik, narcissism..ve bunun altında yatan eksiklik, aşağılık komplexi.
Sen anlat, o yukarılara çıksın. Çıkarken de üstüne bassın. Bencillik, öyle böyle değil.

Ben de hep bunları bulurum. Öyle bir sencilim. Öyle ki, seni düşünmekten midem kavruluyor, ağzımın içi asit dolu.
Ejderha misali seni anlatıyorum, uzat da sigaranı yakayım midemin yangısıyla.

Saat sabahın 4üne geliyor. Hala senden bahsediyorum, asit çok fena..
Yazarken takılıyorum bir yerlere, sökülmüyorum ama..sadece içim çıkıyor tam da böyle, buraya aktığı gibi.

Sen bu kadar bencil, ben bu kadar sencil. Eldivenin diğer eşi gibi. Parmaklar da karşı karşıya nasıl olsa, cuk oturuyor.
Sen de bana oturuyordun hep böyle-gözlerine ilk baktığım an anlamıştım çilingirin anahtarı tek seferde bulması gibi.

Bunu yüksek sesle söyleyip yücelttim ya seni, kendimi de yerin dibine soktum. Yine mi mükemmel tamamladık birbirimizi ?

Eldiven mi çorap mı,ne,neyin,nasıl,kimin eşi..bilemem de ;
Bana en iyi sen oturdun, içime içime..